İlk önce Eyüp'te inşaatı yeni başlayan eski bir binanın tekrar aslına uygun bir şekilde yapıldığı ve
kız öğrenci yurdu olarak kullanılacak olan yapının şantiyesine gittik. Burada pek çok yerde
rastlayamayacağımız kuyu temel yöntemini gördük. Kuyu temel bir istinat sistemidir. Küçük bir
alanda yapılan bu sistem kot farkının çok fazla olduğu ve inşaat yapılırken çevresindeki yapılara
zarar vermemek için yapılıyor. Temelin çevresine set gibi duvarlar yapılıyor böylece çevre zeminlerin
kaymaması sağlanıyor. Bu sistemle daha güvenli bir şekilde inşaat yapılıyor. Bu duvarlar 5 metre
derinliğinde, 2,5 metre eninde, 1,5 metre boyundadır. Hepsi aynı anda yapılmaz çünkü çökme
ihtimali vardır aynı anda yapılırsa. Bu duvarların içindeki demirlerin bir kısmı dışarda bırakılır bunlara
"filiz" denir.
Bugün ikinci durağımız yine Eyüp'te Haliç'in kıyısında yapılan "nikah salonu" projesiydi. bu proje bir
ay içerisinde teslim edileceğinden oldukça hızlı ilerliyordu. Yapını yüzde doksanı bitmişti. Projenin
mimarı Emre Arolat'tır. Oldukça ilginç bir bina çatısında bir yürüyüş parkuru bulunmakta ve çatı
ahşap parke ile kaplıdır. Projede farklı büyüklüklerdeki salonlar farklı amaçlar için tasarlanmış. Nikah
salonu daha büyük bir düğün salonu ve tiyatro salonunun dışında görevliler ve sorumlular için düzenlenmiş
küçük odalar bulunmakta. Yine binanın dışında çeşitli işler için (çiçekçi, gelinlikçi, kuyumcu vb.) dükkanlar
tasarlanmış. İlginç bir projenin olması dışında bütçesi açısından da tartışılan bir bina olmuştur.
Binanın ilginç yanlarından biride dış cephenin tamamen cam olması ve bu camları yine camların
taşıması. Mimar dışarıyla içerinin bütünlüğünü bozmak istememiş ve bunun için camları taşıyıcı
olarak kullanmıştır.
Bu camların özelliğide damperli cam olmasıdır. Bunun gibi kırılan camlar dağılmazlar.
Çatının bir görünüşü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder